...

Ülkemizdeki inşaat sektöründeki genel eğilim; binaların ilk yatırım maliyetinin düşük olması, yani yatırımcısına getireceği kârın yüksek olması yönündedir. Fakat bu isteğin ilk amaçtan saptıran yönleri de var; binaların enerji maliyetlerinin çok yükselmesi, yani yaşam dönemi maliyetlerinin artması gibi… Dünya üzerindeki birçok ülke, bu durumla savaşmak için çeliği silah olarak kullanıyor. Aslına bakacak olursak; Türkiye çelik üretiminde dünya sıralamasının 11’incisi olmasına rağmen, ülkedeki inşaatların yalnızca %5’inde yapısal çelik kullanılıyor. Binaların amacının yatırımcısına para kazandırmaktan önce kullanıcısına verimli bir yaşam alanı sunmak olduğunu idrak edersek, biz de çelikle daha çok işbirliği yaparız. İşbirliği ihtimalini arttırmak için çelikle biraz daha tanışık olmalıyız.

Çelik Yapılar

Çelik yapılar, inşa etme yöntemi olarak iki farklı taşıyıcı sistem türüne sahiptir. İlki; sıcak çekilen ağır çelik hadde profilleri kullanılarak inşa edilen çelik iskelet sistemi, ikincisi ise; soğuk bükme ince cidarlı profiller kullanılarak inşa edilen duvar ve döşeme taşıyıcılardır. Yazıda bu iki taşıyıcı sistemden ikincisi olan hafif çelik üzerine yoğunlaşacağız.

Hafif Çelik Yapılar

Hafif çelik diğer taşıyıcı sistemlere oranla daha yüksek dayanıma sahiptir. Sisteme dayanım gibi temel özelliklerini edindirmek için iki yüzeyi de çinko ile kaplanan -bu işleme galvanizleme denir- ince cidarlı çelik saclar soğuk şekillendirme yöntemi ile bükülür ve taşıyıcı profil haline getirilir. Çelik malzeme kesitinin ince cidarlı olması yani hafif olması nedeniyle “Hafif Çelik” diye adlandırılır. Ses, ısı ve nem yalıtımına imkan veren, hızlı yapımı ile zaman kazandıran bir sistemdir. Yapı malzemeleri arasında günümüz sürdürebilirlik gündeminde hedefe ulaşmayı sağlayan en üstün sistem olduğunu söylemek mümkün.

Hafif Çelik Yapı Sistemleri - APEC Blog
İsrail’de çelik strüktür kullanılarak yapılan bir yapı – © images.adsttc.com
Hafif Çelik Yapı Sistemleri - APEC Blog
Aynı yapının strüktür diagramı – © images.adsttc.com

Hafif Çelik Yapıların Sektörde İlerleyişi

Hafif çelik profillerin yapı endüstrisine girişi inşaat sektöründen çok önce otomotiv, tren, uçak endüstrileriyle olmuş. Daha sonrasında iç mekan bölme elemanları ve çatı sistemlerinde doğan hafif eleman ihtiyacı neticesinde sektöre giriş yapmış. Bu girişi takip eden yıllarda endüstri yapıları ve rekreasyon alanlarında; basit yapı ve üst örtü sistemleri için kullanımı yaygınlaşmış. Hafif çelik çerçeve sistemin ahşap iskelet yapım sistemiyle benzerlik göstermesi ve ahşaba göre birçok noktada daha avantajlı olması zamanla ahşabın yerini almasına yol açmış. Zamanla endüstrileşen bu sistemde taşıyıcılar ana ve ara elemanlar olarak ayrışır. Sistem duvar-döşeme olarak çalışır. Yani taşıyıcı elemanlar duvar ve döşemelerin arasına belli aralıklarla konumlanır. Bunlar birbirlerine bazı yatay elemanlar ve özel bağlantılar ile bağlanarak duvar ve döşemeleri taşıyıcı haline getirir. Bu şekilde oluşturulan iskeletin dış kaplaması ahşap lambriler tutturularak yapılır. Bu işleyiş ahşap sistem kurulum yöntemiyle aynıdır fakat çelik malzemesi ahşaba nazaran daha dayanıklı, esnek ve modern olduğu için günümüz şartlarında tercih sıralamasında öne geçmiştir. Aynı eksende günümüze baktığımızda teneke kutularından yapısal kazıklara kadar çok geniş bir yelpazede kullanımı görülmekte. Soğukta bükme yöntemi ile üretilen hafif çelik, modern yaşamın tüm alanlarında hayatımızı kolaylaştırmasıyla vazgeçilmez bir yapı malzemesi olmuştur.

Hafif Çelik Sistemler ve Deprem

Güncel yapı sistemimiz hafif çeliğin ülkemizle tanışıklığı 17 Ağustos 1999 depremi sonrası olmuştur. Bu büyük yıkım sonrası piyasaya “depreme dayanıklı” sloganıyla yeni yapım teknikleri sunulmuştu. Hafif çelik yapım sistemi bunların arasından sıyrılıp talep artışı ve üretim potansiyeli ile günümüze kadar gelmiştir. Bu sistemin pazarda dikkat çekmesi ve günümüze kadar ulaşması elbette hayatımızı kolaylaştırmayı sağlayan birçok etmen sayesindedir. Bu etmenlerin başlıcaları; ismini aldığı hafif olma durumu, sistematize edilebilirliği sayesinde kolay üretilip hızlı monte edilebilirliği, atıksız temiz bir şantiye ortamı oluşturması, Türkiye inşaat sektörünün parlayan yıldızı betonarme ile maliyet koşulları karşılaştırmasında rekabet edecek kadar uygun fiyatlandırmalara sahip olmasıdır. Ülkemizde hala olması gerektiği kadar yer edinemeyen çeliğe haksızlık ettiğimizi söylemek mümkün…